24 Nisan 2017 Pazartesi

Berber Patrice



Berber Patrice






Patrice, Fransa da devrimci toplulukların yaygın olduğu bir bölgenin ara sokağında berber ya da modern adıyla kuaför işleten sıradan bir vatandaştı.
Patrice, Fransız devriminin ilk filizlerinin atıldığı günden bir gün önceki geceye karısıyla cinsel ilişkiye girmek amacıyla hazırlanıyordu. Bu hazırlık kimi çevreler tarafından aşırı, kimisi tarafından ise ayıp olarak nitelendirilebilecek türden bir hazırlıktı.
Kendi mini bahçesinde üretmekte olduğu bir takım bitkilerden çeşitli özler yapıyor, bal ile karıştırıp içiyordu. Önceden bol bol temin ettiği fındıkları toz haline getirip bal ile karıştırıyor ve büyük bir zevk ile mideye indiriyordu. Saat 15:00’den gece 01:00’e kadar bitmek bilmeyen bir istekle çeşitli güçlendiriciler kullanmış ve nitekim sonuçlarını da fazlasıyla almıştı. Salonun koltuğuna oturmuş iştahla evin giriş kapısına bakıyor, karısının işten geliş anını tahayyül etmeye çalışıyor ve bundan da haz duyarak sıcak sıcak terliyordu. Saat 01:31 sularında kapıda anahtar sesleri duyulmaya başlandı. Kapı açıldığında gelenin güzel karısı Madeline olduğunu anladı. Bir takım aktivitelere çoktan hazır olan Patrice, üzerine cinsel hayatına renklilik katmak amacıyla giydiği polis kıyafeti ile birlikte karısına doğru yönelip konuyu açarken cümle kullanmadı. Beden dilinin ne kadar etkili bir silah olduğunu biliyordu. Tam beden dilinin döndüğü kadarıyla anlatmaya başlayacaktı ki Madeline sendelemeye başladı. Madeline akşam yemeğinde yediği bir yemekten zehirlenmiş olacaktı ki daha kapıdan girer girmez yere yığıldı. Patrice karısının muhtemelen her zaman ki gibi – kendisinin ismine tansiyon dediği hastalıktan- bayıldığını sanmış ve yine her zamanki gibi 5 dk içinde uyanabileceğini hesaplamıştı. Aradan geçen 13 dakikaya ve tüm çabalarına rağmen ayılmayan karısıyla uğraşacak libido seviyesinde olmadığı için ve şu sıralar beyni tarafından yönetilmediği için kendini sokağa atıp bulduğu ilk şey ile libidosunu mevsim normallerine indirmeyi hedefledi. Patrice karısının üzerine basacak kadar büyük bir hiddetle kendini dışarı attı. Bu enerjiyi mutlaka atması gerekmekteydi. Sokağın bir tarafında gruplaşmış bir topluluk gördü. Onların isyancılar olduğunu düşündü ve ters yönde yürümeye başladı. Köşeyi dönerken karşısına kadın sokak zaptiyesi çıktı. Kadını kolundan yakalayan Patrice üzerindeki polis üniformasından aldığı yetki ile kadına direktifler veriyor ve kendisiyle birlikte gelmesi için telkinlerde bulunuyordu. İsyancıların bulunduğu sokakta iki bina arasındaki karanlık bir bölmeye getirdiği zaptiyeci kadına defalarca tecavüz eden Patrice libidosunun verdiği izinle kısa bir süre düşünmeye başladı. Tam o sırada isyancılar polis ile çatışmaya başladı. Patrice korku içinde delil bırakmama gayesi güderek cebinden çıkardığı beyaz bir mendil ile kendisinin ve kadının organını sildi. Yansıyan ışığa doğru tuttuğu mendilin üzerinin kıpkırmızı olduğunu gördü. Kadın bakire çıkmıştı. Kendinden ilk kez utandı Patrice, sanki şuana kadar ki her şey normalmiş de kadının bekaretinin bozulması kocaman bir ayıpmış gibi düşündü. Patrice bu düşünceleri kafasında tekrar ederken polisler etrafını sardı ve onu yakaladı.
Bilgi: Patrice Oliviera, Fransız İhtilalinde kan döken ilk eylemci olarak tarihe geçmiş ve yargılanmıştır.

 Ahmet Akdemir
16.02.2016

1 yorum: