31 Ağustos 2017 Perşembe

Ağır Buharlı Lokomotif



Bu şiirden sonra gıybete giriyor adın.
Gıybete giriyor artık sözlerim.
Her seferinde tövbeler ediyorum kokuna.
Güneşle beraber yakıyorum bütün tövbeleri.
Hal bu hal ki;
Şu saatten sonra cehennemde hazır yerim.
Şunu da yazayım kalkıyorum.
Anadolu'ya yol alıyorum, ağır buharlı lokomotifle.
Eriyor semtimin bütün sokakları ayaklarımın altında.
Burada hiç gece olmuyor.
Her vakit açık bir sokak lambası bulmak mümkün.
Sigaramı yakıyorum geceye bakan penceremden.
Göz göze geliyoruz emektar sokak lambasıyla.
Başıyla selam veriyor bana, karşılık veriyorum başımla.
Anadolu'ya yol alıyorum, ağır buharlı lokomotifle.
Ağaçlar tek dize bir halay olmuş akıyor kıyımdan.
Bahçeler bağlar,
Bir durağın önünden geçiyorum
İtinayla yazmış bir deli aşık
"Herkese selam sana hasret."


Sevdanın kara kökünden alıyorum kokusunu.
Baharın yasemin açan caddelerinde.
Bir Lavına dolanıyor dilime.
Evime giden parlak ağaçlı mahallede.
Şair olsan sevilmezsin be kadın.
Şiir olsan belki de.
Aşka uzanıyor yine dilim, sevdanın bittiği yerde.
Ağaçlar tek dize selama durmuş.
Anadolu'ya gidiyorum, ağır buharlı lokomotifle


Bir lokomotif yaklaşıyor fabrikaya gecenin üçü…
Basıyor bütün ihtişamıyla kornaya.
İmamın sabaha yaklaştığı bir saatte geliyor.
Sevdanın köründe.
Sönüyor bütün sokak lambaları
Saygı duruşuna geçiyorlar güneşin önünde.
Bütün gece uyku akıyor gözlerinden.
Anadolu'ya yol alıyorum, ağır buharlı lokomotifle.
Valize sığmıyor bu küçük şehir.
Bir yüreğe sığmıyor güzel insanlar.

Anadolu'ya yol alıyorum, ağır buharlı lokomotifle.





Şiir: Osman Erdal
Seslendiren: Enes Dinek
Mix: Enes Dinek

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder