23 Mayıs 2017 Salı

Fera'nın kızına







Fera'nın kızına


Saydamlığı yitiriyor gönlüm. 
Sizi tenzih ederim sayın bayan 
Pardon, nereye bu kaçışınız,  
ne bu acele şiir oluşunuz. 
Daracık sığamadınız da koynuma, 
kalem mi oldunuz kağıt mı başıma? 
Ne güzel de söylerdi babam bu türküyü, 
olsaydı güzel sesi 

İtimadım size 
Siz ki olmasın daha açılacak yara 
ki kalmadı daha açılacak yara 
Neden kalmak değil yükümlülüğünüz. 
Ne bu korkak köşeye sinmişliğiniz 
Özlüyorum. 
evet bende diyebilirim. 
Lütfen aklınızı devşiririz gözlüğünüze 
Oturun da itimat edelim güzelliğinize 
Oturun, oturun söyleyin inceden mırın bir türkü 
Ne güzel de söylerdi bu türküyü kızım 
olsaydı güzel sesi.



Osman Erdal

14 Mayıs 2017 Pazar

Bu memlekete yeniden geldiğinde cumhuriyet.





Bu memlekete yeniden geldiğinden cumhuriyet 
Bir daha konuşalım isterim seninle. 
Hani, öylesine 
Hiç de haberimiz yokken gaziden 
Kapılmış bir devrim selinde bulurken kendini. 
Olmak isterim saçındaki kırmızı kurdalen. 
Yalnız öyle kuru kuruya değil bu sefer, 
Yaşayarak seni Yaşayarak cumhuriyetini.
 Bak bana ne olur 
Mavi üstüne sinmiş ölüm gözlerinle 
Unutmaman için düğümle kendini göğsüme 
İşte o vakit, bir daha sevinelim isterim. 
Bu memlekete yeniden geldiğinde cumhuriyet

Osman Erdal